Adımlarıma Işık

25 Aralık 2010 Cumartesi

Adsız Anonim

Sevgili aslında değişik ama benim hep aynı kişi sandığım anonim insan,

Küçükken sevdiğim şarkıcıların kasetlerini satın alırdım. Belki o zamanlar internetten albüm indirebilme imkânım olsa bile yapardım bunu. Sevdiğim şarkıcı'ya para kazandırma isteğimden ziyade, uzun yıllar albüm kapağı fotoğrafıyla birlikte yanıbaşımda dursun diye yapardım. Siyah bir radyom vardı. Oldum olası şarkı dinleyip söylemeyi çok sevmişimdir zaten. Kendi kendime şarkı bestelemeye çalıştığım zamanlar bile olmuştur. Yazıp ölümsüzleştirmeye çalışmadığım, anında unutulmasını istediğim şarkılar. Aldığım kaseti heyecanla radyonun içine takar, kapağını kapatır, radyoyu kucağıma alır, bazen lahana turşusu eşliğinde oturduğum bej halının üstünde radyonun siyah peteğinden çıkan sesi görmeye çalışırdım. Radyonun içinde insan olmadığını bilirdim. Öyle garip imajinasyonlarım olmadı hiç. Gerçek üstü hayallerim de olmadı. Ben hep varolan ya da birgün varolabilecek şeylerin hayalini kurdum. Varsayımlarımda bu yöndelerdi. Velhasıl, bundan kaçmaya çalışsamda galiba herzaman gerçekci oldum. 'Anonim' yazısını da ilk olarak aldığım kasetlerin şarkı sözleri kısmında besteleyenler bölümünde görmüştüm. O vakitler ufak aklımla Anonim'i bir kişi olarak zannediyor olmam bana yettiğinden hiç kimseye 'Anonim' nedir veya kimdir diye sorma ihtiyacı duymamıştım. Kaldı ki ben çocukken çok az soru soran, kendi keşifleriyle ya da keşfettiğimi sandığım şeylerle yetinmeye çalışırdım. Hoş, benden önce keşfeden bir insanın keşfettiğim şey ile alakalı benden ne gibi üstün bir düşüncesi olmuş olabilirdi ki? Ta ki büyürken, aşağı yukarı aldığım her kasetin şarkı sözleri kısmında aynı şey yazana kadar.

Bilinmeyen...

Bana 'anonim'in bilinmeyen olduğunu kimin öğrettiğini şu an hatırlamıyorum. Hatırlasaydım o'na gidip bilinmeyenleri bildiğimi zannediyorum deyip dert yanabilirdim. Anlamadığına eminim. Okuyup okumadığından şüpheliyim. Her anonim'i sen zannediyor olmam ( ki bu durumda eğer sen, sen değilsen, kimden bahsettiğimi anlamayıp benim 'o' sandığım insan da senin için baştan aşağı bir anonimdir) ya da hiçkimse zannetmeyip her anonimlik durumlar karşısında yin aynı anonimin sözkonusu olduğunu zannediyor olmam pekte bir blinmezlik hali yaratmaz oldu. Anlayacağın, anonimliğin heyecanı, merakı, gizemi vesairesi kalmadı. Hatta affedersin ama, boku çıktı.

Dün Formspring zımbırtısından ( kendi kullandığım bir websitesine zımbırtı diyor olmam da başka bir yazı konusudur) gelen bir başka ( ya da aynı) anonim'den gelen gayet ilginç soru beni şaşkınlık içerisinde bıraktı ve bardağım taştı. Kim olabileceği konusunda en ufak bir fikrimin olmamasıyla birlikte artık zaten kim olduğunu düşünmüyor, ne yapmaya çalıştığını düşünür oldum. Herneyse. Her ne kadar bu anonim meselesini kendim halledebilecek olsam da hiç bir işe yaramayacağını düşünüyorum. Anonim olarak soru sorulmasını engellediğim vakit, ismini vermek istemeyen takipçimin kendisine ait olmayan bir isim ile soru sorması çokta zor değildir zannediyorum. Mevzu bu değil zaten...

Bazı anonim arkadaşların, -ki belki hepsi aynı kişidir- amacının soru sormaktan çok beni delirtmek olduğunu düşünmeye başlıyorum. Zira yaşadığım yeri bilipte bana on dakikalık uzakta olan bir mahallede kiralık ev var mı diye soruyor olmasının başka bir açıklaması yoktur.

Hadi bunuda geçtim.

Gelelim yıldızlı "tanıdık" anonim arkadaşıma. Sana yıldızlı bir teşekkür edeyim :-)

Goncagül "lahana turşusu"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Aman diyim birdaha düşün!