Adımlarıma Işık

2 Haziran 2013 Pazar

Direniş

Fikir ayrılıklarına tahammül edemeyip tamamen ortadan kaldırmaya çalışan; demokrasiden bahsedip insanları ötekileştiren; din, sevgi ve kardeşlik ile igili nutuk atıp kendi halkını hiçe sayan saygısız bir başbakanın yönetimi altındaki sözde 'faşistler'.

Ne kadar ironik... ne kadar komik!
Halkını düpedüz aptal yerine koyan ve kendini çok uyanık zanneden bir başbakanın yandaşlarının ağzından çıkan sözlere inanamıyorum!
Bu insanlık dışı olayların bu raddeye gelmiş olmasına inanamıyorum!
İktidarın net bir şekilde gerçek faşistler tarafından hamur gibi yoğurulduğunu göremeyenlerin körlüğüne ve sevgisizliğine inanamıyorum...

Börek yiyip başka insanlara ikram eden hatta ve hatta gaz bombası ile hazırolda bekleyen polislere bile teklif eden grubun tazyikli su yiyip yere fırlatılmalarının insanlık dışı olduğunu küçücük bir çocuk bile anlarken, asıl meselenin ağaçlar olmadığını anlamayan, veya anlamamazlıktan gelen bir toplumun olduğu bir ülkede özgürlük ve demokrasiden bahsediliyor. Yazık...

Günlerdir gördüklerim ve duyduklarım karşısında kanım donmuş vaziyette sadece bu, hem psikolojik hemde fiziksel şiddete maruz kalan halkın duacısı olabiliyorum. 

Bütün bunların yanısıra, o 'sizin' bir avuç dediğiniz kalabalığın tek yürek olabilmişliğine, tüm bu olanlar karşısında sesini duyurabilmişliğine, cesaretle meydanlarda yürüyebilmişliğine hayran kaldım! Tüm o canlar, yeri geldiğinde ayrıldığına inananlara; daha doğrusu sessizce ayırımcılığa yol açan diktatöre kapak olsun.

Türkiyeyi ve aslen Ermeni, Rum, Süryani, Kürt, Türk olan bütün Türk vatandaşlarının birliğine, birlik olabildiklerine, tek bir beden olup olanlara ses çıkarabildiğine bütün dünya şahit oldu.

Sen görmesen de, görmek istemesen de, herkes biliyor!
Goncagül "Ses"