Adımlarıma Işık

6 Mayıs 2013 Pazartesi

Onbeş Haziran Ikibinonüç - Hissedilesi Olasılıklar


İçimin en olmadık zamanlarda cız ettiği,
Aklımın durduğu,
Kalbimin çoook çok hızlı attığı bir dönemdeyim.

Çift kişilik ne varsa benim ama tek kişilik zevkleri yaşamak artık çok, garip.
Yani, onsuz oturup kitap okumak istemiyorsun.
En sevdiğin şarkıcıyı tek başına dinlemek istemiyorsun.
Sereserpe yayılıp yalnız başına en sevdiğin filmi izlemek içinden hiç mi hiç gelmiyor.
Çünkü ne varsa, neyin varsa ve ne olacaksa ikiye katlamışsın...
Aynı çatı altına taşımışsın.

Koşuşturmalı ve bildiğin stresli bir dönem bu.
Bir kere de bir çok şey düşünmek zorunda olmak, hepsini olması gerektiği gibi sıraya dizebilmek, planlı olmak ama heyecanı hiç mi hiç elden bırakmamak...daha doğrusu bırakamamak! 
Fena güzel bir telaş; çok başka inkâr edemem.
Yani yaşayabileceğin en güzel streslerin önde gelenidir...
Evimiz bitti gibi ve o bitene kadar biz de biraz bittik gibi.
Nikahlanıp bir yıl beklemek zorunda olduktan sonra düğünümüzün olması çok absürdümsü olsa da nasıl cicili bicili nasıl renkli menkli nasıl çocukumsu mutluluğumsu bi his, anlatamam.

Hani "zaman yaratmak" diye bir gerçek var ki ben çok inanırım; o bile elden gelmiyor şu sıralar. Zamanımı ayıramıyorum, o beni ayırıyor.

Neyse,

Daha sonra, biriktirdiklerimi ve çiziktirdiklerimi paylaşmak dileğiyle, 

Goncagül "kaçar."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Aman diyim birdaha düşün!