Kelimelerin tükendiği sadece duyguların konuştuğu bir olay.
Sevinmesini de üzülmesini de bilmeyen bir toplum...
Öte yandan, öldürülen 20 yaşındaki genci hiçe sayıp bütün bir takımı suçlayan saçma zihniyetler...
Öldüreni de, öldürüleni de görmezden gelen onca insan...
Bütün bunların altında futboldan ve taraftarlıktan fazlası yatıyor.
Burada mesele renkler olamaz.
Kazanan bir takıma duyulan "öfke", olamaz...
Bu kadar ileri gidebilen bir insan "sağlıklı" o-la-maz!
Ezeli rakipmiş, kazanılan derbi imiş, şampiyon takım şampiyon dönermis, Fenerbahçe ezikmiş, Galatasaray müthişmiş, ne oldu şimdi?!
Neden sevincimizi doğru düzgün yaşayamıyoruz?
Neden böyle...
Bir insan öldü.
Bir annenin canı yandı.
Tıpkı bu ülkede gelişen diğer acımasız "hastalıklı" olaylar gibi, bu da bir gün unutulacak ve ateş düştüğü yeri yakacak.
Keşke sussalar. Sussanız keşke. Sussanız da ağzınızdan çıkanı kulağınız duysa.
Keşke bir ölümü başka bir ölümle kıyaslayıp iyice insanlıktan çıkmasanız.
Bu ne Galatasaray ne de Fenerbahçe davası...
Bu, takımını kendini kaybedecek kadar putlaştırıp ona tapan tutsak bir ruhun merhamete muhtaç canavarlığı...
Burak Yıldırım artık yok
Goncagül "Fenerli?nsan"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Aman diyim birdaha düşün!