Adımlarıma Işık

24 Ocak 2013 Perşembe

Boşversene...

İnsanlar sırf adi 'Galatasaray' olduğu için  tarihi bir yapının yanıp kül olmasına "oh olsun..." diyebiliyorlar.

Sevgili Hrant Dink'in ölümünün üzerinden 6 yıl geçmesine rağmen hâlâ gerçek sonuca varılamamışken sevenleri 'diğerlerinin' bezdirme eylemine meydan okumaya devam ediyorlar. Tam 6 yıldır 19 Ocakta Şişli'de toplanıp onca kalabalık yürüyor... İsyan ediyor... Sesini duyurmaya çalışıyor... Yemiyoruz diyor... Peşini bırakmayız diyor... Adalet istiyor. Adalet. Hem de bu ülkede. Türkiyede!
Yani sen bırak şimdi bir Ermeni'nin haince sırtından vurulmasını, daha kendi milletinden olan bir kadıncağıza sahip çıkamamış bir ülkeden bahsediyorum. Kocasından şiddet görüp tehditler aldığı için can havliyle güzel İstanbul'umun polisine sığınan kadına verilen cevap "Biz burada dizi çevirmiyoruz. Yarın barışırsınız" olmuş. Ve kadın ölmüş.

Peki ya Mehmet Ali Birand? 
Tamam, yaşarken benim de tasvip etmediğim işler yapıp söyleyen bir insandı. Ama o da bir insandı! Sevabıyla günahıyla insan. Hepimiz gibi. Hata yapabilen bir canlı. Nasıl bir toplum olmaya başlıyoruz ki bir merhumun arkasından, görüşleri bize ters geldi diye sövüp sayabiliyoruz? Nasıl varlıklarız ki biz değer görmek isterken başkalarına karşı bu kadar saygısız olabiliyoruz? Nasıl bir zihniyettir ki bu, ölmüş birinin ardından zalimce "İyi oldu Kürde..." çekebiliyoruz? Kişinin ailesini hiç düşünmeden? Neyse, zaten ateş düşğü yeri yakıyor...

İçim şişiyor.
Daha sayabileceklerim çok.
Anlatmak istediklerim çok.
Anlatınca belki rahatlarım dediklerim çok.

Ama yok.
Rahatlamıyor insan biliyorum.
Yani ben rahatlamıyorum.

Doluyorum dolmasına da...
Benim hâlâ umudum var!

Goncagül "Şiş"


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Aman diyim birdaha düşün!