Adımlarıma Işık

1 Ocak 2017 Pazar

Esther İdil geldi


2016 genel olarak zor bir yıl oldu. Ailemizde kayıplar, en sevdiklerimizde görülüp bizi kaygılandıran hastalıklar... Ama hayat tam da olması gerektiği gibi hiç durmadan devam ediyor. Yeni tecrübeler kazandırıp ya olgunlaştırıyor ya da yine kendi seçimlerimiz doğrultusunda yüreklerimizi katılaştırıyor. Hiç farketmeden sadece kendi çıkarını düşünen bencil insanlar haline dönebiliyoruz. 

Bizim için 2016'nın son 7 ayı, aldığımız güzel bir bebek haberiyle biraz daha heyecanlı ve mutlu geçti. 

2017'ye, tv de Tarkan - Ahde vefa dinleyerek girmeyi planlıyordum, fakat annesi gibi "kambersiz düğün olmaz" deyip eğlenceye katılmak istemiş olacak ki, 31 Aralık sabahı kabus gibi başladı. 7 aylık çocuğumuz hiç beklenmedik şekilde doğuma hazırdı, ya da kaybediyorduk. Hayatımda hiç bu kadar korktuğumu hatırlamıyorum. Hani filmlerde gözlerini ovuşturup acaba kabus mu görüyorum? olayı var ya, bizzat yaşadım. Aklımı kaybediyorum zannettim. Bir yandan sevdiğim insanın metanetinden beslenmeye, huzur bulmaya çalışıyorum. Belli etmeyeyim, o da iyice kahrolmasın diye çabalıyorum vesaire derken... ambulans ile başka bir hastaneye sevkedilerek bir ilke daha imza atıp, istemeye istemeye ama bir o kadar da kararlı bir şekilde şu sözler geçti içimden: "Sen verdin, sen alabilirsin. İraden olsun, ama beni hazırla..." Şu an bu cümleyi yazmak bile ne kadar acı verdi anlatamam. Ama tüm vücudum korkudan titrerken bunları istemeden de olsa söyleme kararı almak beni bir anda o şok etkisinden kurtarıp sakinleştirdi. Bana giderken sakinleştirici filan da verilmedi. Ama sakinleşmiştim işte. Zangır zangır titreyen bedenim uyuşmuştu. Hazırdım herşeye. Teslimdim yine beni hiçbir zaman utandırmayanın kudretli ellerine. 

Doğumumu yapmayı planladığımız ilk hastaneden, sevkedildiğim Üniversite hastanesine kadar karşımıza çıkan her insan, gerçekten de insandı! Bunun nasıl bir lütuf olduğunu anlatamam, kelime bulamıyorum.
Gelen suyuma rağmen ilk önce doğumu durdurmaya çalıştılarsa da kızım babasına özenmiş, benim 9 ay 10 günlük doğmama aldırış etmemiş, babam da babam demişti çoktan...(inanması güç ama Çağdaş da 7,5 aylık doğmuş).

 Kızımız Esther İdil dün 18:42 de doğarak partiye yetişti. Kendi başına nefes alabildi. Kendi doktorumun ve bir uzman doktorun söylediğinin aksine, olması gerektiği gibi 3 göbek bağı alteri ile doğdu. Ben de aralıklı olarak yaklaşık 4 saat doğum sancısı çektikten sonra zaten yapmayı planladığım epiduralle güle oynaya (ama cidden güle oynaya) kızımın normal doğumla dünyaya gelmesine vesile oldum 😎
 Doğum sancısının tarifsiz ağrısı ve epiduralin kıymeti ile ilgili daha sonra ayrıntılı olarak yazarım. 

Doğum biter bitmez şu sözler gaytiihtiyari geçti içimden: Herşey hayalimin ötesinde, rüya gibi!

Sonra birden aklım başıma geldi. Daha 16 saat önce "Kabus mu bu?" diyen kadından mı çıktı şimdi bu cümle? 

" İnsan yüreğinde çok şey tasarlar, Ama gerçekleşen, RAB'bin amacıdır."
S.ÖZDEYİŞLERİ 19:21 



Öncelikle Çağdaş'ıma yüzmilyonlarcağğğ kez teşekkür ediyorum. Bir kez daha aşık oldum, bir kez daha "iyi ki!" dedim! Sen gerçekten bana verilmiş en güzel armağansın! Bir bakışımdan herşeyi anlayan, kendi duygularından önce beni düşünen, güçlü savaşçım. Perişan yakışıklım.


Sonra beni göremediği halde hastanede bekleyen güzel ailem! İstanbul'dan bize destek olan canımız annemiz! Size ne söylesem az... varlığınızı bana öyle güzel hissettirdiniz, öyle büyük güç oldunuz ki anlatamam! 


Canım anam... şu kapıdan içeri girse, bi sarılsam yeter dediğim. İçeri almadılar ama telepatin bana ulaştı.




Ve dostlarımız...Özellikle Dana & Andy... siz bizim için lütufsunuz. 




Hepinizi çok seviyorum!




Niye bu kadar uzattım; duygularımızı değiştirmek, aklımızdan geçen düşünceyi seçmekten başlıyor bence. Bunu birkez daha kanlı canlı deneyimledim. Yani insansın, korkuyorsun, hissediyorsun ve aksini istemiyorsun! Herşey iyi olsun istiyorsun! Ama böyle istemene rağmen teslim olduğunda utandırılmıyorsun. 


En büyük teşekkürüm, minnetim Tanrı'ya... Onunda kelimelerle ifadesi mümkün değil.

Goncagül "Ana"

1 yorum:

  1. Sevgide korku yoktur. Tersine, yetkin sevgi korkuyu siler atar. Çünkü korku işkencedir . Korkan kişi sevgide yetkin kılınmamıştır. Bizse seviyoruz, çünkü önce O bizi sevdi.
    1.YUHANNA 4:18‭-‬19
    Ayetler hayatimizda yasama donerken Tanri'nin essiz sevinc ve huzurunu yasamak ancak boyle guzel anlatilabilirdi.
    Tebrikler Gocagul Ana
    Gururluyum boylesine sevgi ve Rabbin silahlariyla donatilmis Rabbin onurunu asaletini sevgisini yayan kizimdan.

    YanıtlaSil

Aman diyim birdaha düşün!