Adımlarıma Işık

13 Kasım 2015 Cuma

Onbeş güne sığan


Hayatım çoğu zaman koca koca kalabalıkların içinde yalnız geçti. Yeri geldi sebebi bendim. Yeri geldi sebebi onlardı. Şikayet yaşını çoktan geçtim. Onlardan da beslendim, kendimden de. Ama en çok beslenmem gereken yerle ilişkimi - kimi zamanlar incecik kopmak üzere olan bir iple bağlı olsa da - hiç koparmadım. Bu benim başarım değildi. Yine Herşeye Gücü Yeten'in merhameti ve eşsiz sevgisiydi. Bugün buradaysam, bu kadar değişip sakinleştiysem hepsi O'nun elinin eseridir.
Hayat bana O'na güvenmeyi öğretti. Eğitim herzaman tatlı olmadı. Bazen acılı oldu. Acılı olan tecrübeleri hep daha çok tercih ettim. Mazoşist olduğumdan değil : ) Daha iyi dank ettiğinden. İnancımı daha çok sağlamlaştırdığından. Kime güvendiğimi iliklerime kadar hatırlattığından, daha fazla tanıttığından. Başka türlü öğrenmek de mümkün. Fakat şu bir gerçek ki; acıdan tatlı çıkaran Tanrı'nın bu özelliğini kavramak için bazı suları aşmak zorunda kalabiliyorsun. İçin yana yana itaat etmen gerektiğini biliyorsun. Üzüntün ne olursa olsun, yüreğinin büyük bir bölümünün teselli edildiğini hissedebiliyorsun. Bir kez daha şükrediyorsun. Anlık bir şekilde deli olduğunu düşünebiliyorsun : ) ya da düşünüyorlar. Ama sonra daha önce hiç bu kadar bilinçli hareket etmediğini anlayabiliyorsun. Hüzün içinde daha çok şükrettiğin oldu mu hiç? Güçlü bir Elin, en zor savaşlarında seni ayağa kaldırdığını hissettin mi...

Ben yıldızları hep çok sevdim.
Odamın tavan duvarını fosforlu yıldırzlarla kaplamıştım. Tek tek. Üşenmeden. Çok geceler, en belirgin olan, dünyanın başka isim koyduğu benimse Dost dediğim yıldızımla sohbet ettim. 
Şimdi o yıldızların arasına bir yenisi katıldı...

Biliyorum. Her acıdan tatlı çıkabilir. Ama çıkmasada "Ben yine RAB sayesinde sevineceğim, Kurtuluşumun Tanrısı sayesinde sevinçten coşacağım."

Goncagul "15"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Aman diyim birdaha düşün!