Adımlarıma Işık

5 Eylül 2015 Cumartesi

Aylan

Benimde söylemek istediklerim var...
Var ama susmayı tercih ettiklerim. Yazıp yazıp sildiklerim. Neyse deyip geçtiklerim... Ağız dolusu bağırmak istediklerim. Ama değmez diye üstünü örttüğüm.

Tabiatıma aykırı. Yapamıyorum. Bunu tarihe geçmezsem, yazmazsam, içimdekini dökmezsem ben hala ben olur muyum bilmiyorum. Birisinin karşısına geçip tıkır tıkır yazdığım gibi konuşmam nadirdir... Pek olmuyor dilediğim gibi. Bu yüzden yazı en iyisi. Ölümsüz olanı...

İnsanlardan birsürü 'mektup' aldın. Öyle yüzükoyun yatmasaydın nefessizce, hiçkimsenin aklında yoktun. Ben de, "Melek Aylan sana yazıyorum, insanlık sen anla" yapacağım.

Sen ilk değilsin. Ve ilk olmayacaksın. Biryerlerde senin gibi acımasızca can vermiş yetişkinlerden, çocuklardan hatta bebeklerden yığınla var. Ve hep oldu. Ve hep olacak. Neden biliyor musun? çünkü suçluyum. Biraz da ben sebep oluyorum senin öyle cansız bedeninden prim yapmalarına. Sanki gerçekten içleri parçalanmış gibi edebiyat yapmalarına. Sert girdim. Biraz gaddar gibi görünebilirim. Belki de haksızlık ediyorumdur birçoklarına? Bilmiyorum. Ben, herkesin içten içe bildiği ama söylemediği ya da söyleyemediği tarafını açığa çıkarıyorum.
Aynı göğün altında, başka yeryüzüne bombalar yağmaya devam edebilir. Salgın hastalıklar büyük kafalar tarafından herkese geçirilip, ardından 'anti-virus'ler üretilebilir. Hepsini Amerika, Avrupa ya da işte kısaca cıks görünenler tüketebilir. Dünya kötülerin dünyası olmaya devam edebilir. Kural bu. Sen istediğin kadar iyi ol. Doğduğun aile çaresizse yapabileceğin birşey yok. Bertaraf edilen, herdaim hor görülen, sokaklarda  bakıp yüz çevirilensin. Dilencilik yapan da sensin. Tepside ardakalan patatesleri yediğin için  dayak yiyen de sensin. Hatta kimi zaman fazla esmer olduğun için sevilmeyen de sensin? Lüks yerlerde, sözde entel arkadaşlarının yanında duyarlılığını konuşturan taş kalplilerin, egolarının okşanmasına sebep olan da sensin... Senin hiçbir suçun yok çocuk.

Suç, sorgusuz sualsiz kibirini ve içindeki kötülüğü durmaksızın konuşturan insanlarda. İyi tarafını beslemek yerine hep kötü tarafını cilalayanlarda. Suç, yine sorgulamaktan uzak olan bazı insanların, yere göğe sığdıramadıkları bazı insanlara oy vermelerinde. Bu olayların gerçekleşmesinde payları yok mu sence? Onlar attıkları oylarla başa geçirdikleri insanlar yüzünden biryerlerde savaşlar devam etmiyor mu sence? Ya da senin yoksul olmanla ilgili bir çıkarları yok mu? Mesela, sen kendi vatanında neden rahat bulamadın? Neden kaçmaya çalıştın... Neden kaçarken hayallerin su oldu...

Üzgünüm yavrum. 

Sen öldükten sonra doğan farkındalık için üzgünüm. Ardından giysiler toplandı. Toplansın. Aş toplandı. Toplansın. Şişelerce su, minibus dolusu erzak. Ama bu da bir süre devam edecektir emin ol. Yine biryerlerde hâlâ iyi olmaya devam eden insanlar olacak. Bir avuç dolusu belki. Ama olacak. Onlara hiç vazgeçmeyenler adını verdim. Hiç vazgeçmeyecekler. Usanmadan, ulaşabildiklerince devam edecekler. Ama bu dünyanın düzenini değiştiremeyecekler...

Bu dünya düzeni değişmeyecek.
Zalimin sözünün geçtiği, fakirin kıyıya vurduğu bir yer burası.

Gittiğin yerde, Göksel Baba'nın yanında huzur bul.
Başka yerde yok.


"HERKES KORKAK."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Aman diyim birdaha düşün!