Adımlarıma Işık

28 Aralık 2014 Pazar

Zaman

Yüzde kırışık oluyor...
Erken uykusu geliyor...
Sesi çatlıyor...
Elleri buruşuyor...
Hepsini gördüğün ve farkında olduğun halde görmemezlikten geliyorsun.
Ben yıllardır böyle yapıyorum.
Yılları saymıyorum. Yaşlarını bilmiyorum. Lâkin hayat ele veriyor. Sen istesen de istemesen de görünen köy kılavuz istemiyor.
Saat sabah 04:12. Çağdaş mecburi bilgisayarının başında çalışıyor. Beni uyku tutmuyor. Aslında başımı yastığa koysam uyur giderim biliyorum ama anlamsız bir direniş sözkonusu. Habire yazasım var ki bu ikinci yazım. Muhtemelen bunu bugün paylaşmayacağım.
İnsan yaşını aldıkca, zaman daha da çok meşgul ediyor aklını. Ya daben böyleyim bilmiyorum. Hani, Kolera diyor ya "büyümek istemiyorum annem babam yaşlanır", o hesap benimkisi. Yukarıda saydıklarımı farkettikce içim burkuluyor. Birzamanlar aşağıdan baktığım insanlara üstten bakıyorum : )
En acısı ne biliyor musun? Sanki onlar hiç genç olmamış, hiçbir şey yaşamamış, senin hissettiklerini hissetmemiş ve senin geçtiğin yollardan geçmemiş gibi algılaman... ve bazen acı ama, hor görmen... kendinden başkasını düşünmemen.
Hiç ölmeyecekmiş gibi birsürü kalp kırıyoruz. Gururumuz öyle bir tavan yapıyor ki öften püften olaylara kızıyoruz. Hiç yaşlanmayacakmışız gibi yaşını başını almış insanlara karşı sabırsızlaşıyoruz. Ne kadar üzücü... Ne kadar üzücü herşeye bu denli tahammülsüzleşiyor olmak!

Bazen kendimden utanıyorum.
İtiraf ediyorum...
Hayat peşimden kovalıyormuş gibi davranıyorum ve kendi sabrımı kendim tüketiyorum. Sonra yorulup sakinleşince, durup nefes aldıkca yanlışlarımı farkediyorum. Keşkelerim giriyor devreye. Keşke bu kadar tüketmesem kendimi. Keşke bu kadar çok konuşmasam. Biraz sussam. Sadece dinlesem. Hiçkimse kovalamıyor, biraz yavaşlasam...
Gereksiz yere omuzlarıma bindirdiğim tüm şu yüklerden kurtulsam. Onların yerine hafiflesem ve dedim ya, biraz dursam.

Bu yüzden yayamın (annanemin) ellerini çok severim. Çocukken bana elma soyan eller. Sıcak, pamuk eller... güven veren, huzur veren eller. Koşulsuz sevgi ve sabırlı eller. Samimi ve içten eller. Hayatın zorluklarına göğüs germiş eller. Koca dağları aşmış eller. Yüzü okşamış, saçlarımı teselli etmiş olan eller...
Bana herzaman hayatın kısa olduğunu ve önemli olanın sabırlı olmak gerektiğini, zira hetşeyin mutlaka bir zamanı olduğunu ve kötü şeylerin elbette ki geçeceğini öğreten eller.

O elleri çok seviyorum.
Hayatımda bana böyle değerleri katıp maneviyatımı geliştirmiş olan tüm büyüklerimi çok seviyorum.

Rabbim onları uzun ve sağlıklı  bir ömür ile ödüllendirsin dilerim.

Goncagül "sulugöz"


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Aman diyim birdaha düşün!