Adımlarıma Işık

4 Nisan 2011 Pazartesi

Kaşarsız tost ile dost

Bazı zamanlar hiçbir şey eskisi gibi görünmemeye başlar. Herşey anlamını yitirir ve durup düşünürsün. Belki yine içinden çıkamayacağın sorular sorarsın kendine. Böyle anlarda yalnızlığı seçermiş bünye.

Zor günler geçirirken kim dost kim tost anlıyorsun. Hani kaşarsız tost olmadığı gibi, zor gününde sırtını sıvazlayamayandan da dost olmuyormuş. Bunu iyi vakit geçirirken üzerinde durmadığın gibi, "böyle meselelere takılmam" deyip caka satarken etrafına anlayamıyormuşsun. İlla ki yaşamak gerekiyormuş zurnanın zort dediği yerden terbiye edilebilmek için. "Ölümlü dünya, insanoğlu bana ne yapabilir ki?" deyip filozof filozof takılırken o'na buna hiç düşünmüyormuşsun ötesini berisini. Başına gelince arıyormuşsun ancak o sıcak eli, bir çift teselliyi. Kaşarsız tost olamayacağı gibi, kötü zamanlar geçirirken arayıp sormayan dost da olmuyormuş. İnsana koyuyormuş. Zaten avutmayacağını bilirsin hiç bir sözün. Dünyada ki hiç bir cümle yüreğindeki ateşi söndüremez ve teselli de edemez elbet kimse. Ama aranıyormuşsun işte içten içe. İçerliyormuşsun beyninin bir köşesinde. Büzülüyormuşsun en kuytu köşelerinde ve çekiyormuşsun koca bir 'Vay be...'.

Faniliği hatırlatıyor sana. Ölümü hatırlatıyor. Yalnızlığı hatırlatıyor. Aslında hiçkimsenin çokta fifisinde olmadığını hatırlatıyor. Herkesin kendi ego'sunun peşinde son surat koştuğunu hatırlatıyor. Koşup koşup ama yinede biryere varamadığını hatırlatıyor.

İçimden birşey yapmak gelmedi. İçimdeki üzüntüyü sızıntı haline gelene dek bastırıp kendi köşemde olanları izledim sadece. Yeri geldi acı acı gülümsedim olana bitene. Şaşırdım, şaşırmadım değil. Bekledim de. Körlükten terfi ettim. Sağır kulaklarımda duyuyorlar artık. Bu gibi süreçlerde büyüyor insan, olgunlaşıyor biraz daha. Yine "Yapmam" dediğim şeyler geldiler aklıma. Yaptırıyormuş bazı duygular insana. Dua'nın gücünü gördüm. Gerçeklik burnumun dibinde gayet net bir şekilde bana gülümserken yüreğimde uyuyan birilerinin uyandığını hissettim. Yalnızlığımın içinde harbiden ne kadar da yalnız olduğumu gördüm. Üzülmedim. Akşam güneşinin kızılına benzettim kendimi. Nasıl olsa yine doğacaktim. Yine ışık saçacaktım. Yine ısınacak ve ısıtacaktım.

Yalnızlık boyu kendimi dinledim. İlginç keşiflerim varmış hepsini tek tek inceledim. Bir tek kendime ihtiyacım varmış ikna edildim.

Acımı paylaşan herkese teşekkür ederim.

Az kaldı İstanbul...

Goncagül "Suskun"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Aman diyim birdaha düşün!